İsmi Hacı Ali Bey'dir. Hamza Balı'dan sonra Hamzaviler tarafından kutub tanınan H. Ali, Tırhala'lıdır. Amcası, Kanuni'nin vezirlerinden Rüstem Paşa'nın (968 H. 1560) terzisi olduğundan ve Ali de onun yanında terzilik bellediğinden, aynı zamanda Fütüvvet ehli İdris Peygamber'i, terzilerin piri saydıklarından İdris lakabıyla anılmıştır. İstanbul'da Sultanselim civarında bir konak satın almış, Sofya, Filibe ve Belgrat şehirlerine gidip gelerek ticarete başlamış, son zamanlarında inzivaya çekilmişti. Konağının altında beş varoşluk çarşıda, mensupları ticaretle meşgul olurlardı. Ayrıca Kırkçeşme'deki Peştemalcılar hanındaki Peştemalcılar da bu zata bağlıydılar. İdris-i Muhtefi'nin halkı saptırdığı iddiasıyla aleyhinde fetvalar çıkar, aranıp dururken Hacı Ali Bey'e herkes saygı gösterirdi. Hamzaviliğe girmek isteyenler, sıkı bir tecrübeden geçirildikten sonra "Kalbe bakıcı" denen rehberler tarafından kabul edilir, kendisiyle yalnız bu rehberler görüşebilirdi; bu yüzden kendisine, gizlenmiş anlamına "Muhtefi" lakabı verilmişti.
1024 Rabiülevvel'inin sonunda (1615) vefat eden ve Kasımpaşa'da, Tersane ardında, Okmeydanı'nın alt tarafındaki Doymazdere makberesine defnedilen İdris-i Muhtefi'nin elimizde birkaç şiiri vardır.