Kızılırmak parça parça olasın
Her parçanı bir diyara salaydın
Sen de benim gibi yarsız kalaydın
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı püskürtme benli gelini
Köprüye vardık da köprü yıkıldı
Beşyüz atlı birden suya döküldü
Koç yiğidin evde beli büküldü
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı püskürtme benli gelini
Elinin kınasın bozuldi m'ola
Gözünün sürmesi süzüldü m'ola
Dünyalar ben gibi üzüldü m'ola
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı püskürtme benli gelini
Usta gelsin şu köprüyü kuralım
Dalgıç bulsun bahşişini verelim
Güveye de kara haber verelim
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı püskürtme benli gelini
Yüksek olur Arap atın altağı
Issız kaldı koç yiğidin yatağı
Özengide kalmış simli eteği
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı püskürtme benli gelini
Dadal'ım gelin başımın tacı
Ayrılık şerbeti zehirden acı
Vallah bu derdin yoktur ilacı
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı püskürtme benli gelini
***
Vasfi Mahir Kocatürk, Saz Şiiri Antolojisi
adlı kitabında eseri şu şekilde aktarmaktadır
Ayyıldız Matbaası, Ankara - 1963, s.526'da ve
Halk Şiiri Antolojisi - Prof. Dr. Şükrü Elçin
Kültür ve Turizm Bakanlığı: 1008, Gençlik ve Halk
Kitapları Dizisi: 39, Başbakanlık Basımevi
Birinci Baskı, Ankara - 1988, s.162'de
eser şu şekilde aktarılmaktadır
Köprüden geçerken köprü yıkıldı
Üç yüz atlı birden suya döküldü
Nice yiğitlerin boynu büküldü
Kızılırmak n'ettin allı gelini
Gerdanı ak gümüş benli gelini
Elinin kınası ezildi m'ola
Gözünün sürmesi süzüldü m'ola
Yüzünün yazısı bozuldu m'ola
Kızılırmak n'ettin allı gelini
Nasıl yedin suna boylu gelini
Kızılırmak parça parça olasın
Her parçanı bir diyara salasın
Sen de benim gibi yarsız kalasın
Kızılırmak yedin allı gelini
Gerdanı bir karış benli gelini