Köyümden göç edip geldim şehire
Suları ilaçlı içebilmirem
Hem havası kirli uykusu ağır
Sabah şafağında kalkabilmirem
Aylık ödeniyor evin kirası
Elektrik su telefon sırası
Cebimde kalmıyor katık parası
Yarı aç yarı tok yatabilmirem
Bu kuyruklar beni yedi bitirdi
Öldürüyor beni bu geçim derdi
Düşüncede kaldım kemik ve deri
Simitle kahvaltı yapabilmirem
Çocuklar o köyde koşar oynardı
İçimizde ne korku ne telaş vardı
Mahalleyi sapık tinerci sardı
Çocuğu sokağa salabilmirem
Ay sonuna kadar kalmaz metelik
Pazarda toplanır çürük ve çerik
Onlardan yahşıdır kımıyla yemlik
Aradım onu da bulabilmirem
Ölürsem götürüp morga koyarlar
Soğuksuyla yarı buçuk yuyarlar
Dostların altı ay sonra duyarlar
Garip mezarlıkta yatabilmirem
Bizler yolcu olduk gurbetse hancı
Toprağını altın ettik bu daha acı
Üstelik diyorlar bize yabancı
İşte ben bu sözü yutabilmirem
Alaca karanlıkta işe giderler
Akşamleyin yorgun argın dönerler
Yaş kırka gelmeden fire verirler
İçlerinde sağlam bulabilmirem
Sıkışıp kalmışım dört yanım beton
Hayatta anlam yok olmuş monoton
Bu yanlış gidişe vereceğim son
Kendime bir arka bulabilmirem
Bülbül altından kafese girmiş
Beğenmeyip yine vatınım demiş
Kızıgedik’in yanında Kızılay neymiş
Şimdi o yaylama çıkabilmirem
Okuyan dostlara sen söyle Akın
Aldanıp cilveye gelmeyin sakın
Bunlarda yanlış yok dikkatlı bakın
Doğru söze yalan katabilmirem