Rıza-yı Hak için çıkmışız yola
Kullların engeli yıldırmaz bizi
Onulmaz dostların açtığı yara
Düşmanın kurşunu öldürmez bizi
Ayrılık olursa öz ile sözde
İçimiz dışımız kavrulur közde
Ülkümüz nişanlı arpacık gezde
Şer güçler hedeften kaldırmaz bizi
Yalınayak geçtik dikenden taştan
Ne çıkar rüzgardan doludan kıştan
Yırtılan destanlar yazılır baştan
Tufanlar sahneden sildirmez bizi
Kader bu teslim ol kafayı yorma
Aklın kaynağını deliden sorma
Aylara yıllara üzülüp durma
Sıcaklar soğuklar soldurmaz bizi
Gittiğimiz Hak Yol öyle bir yol ki
Hırs atına binmek günahtır belki
Sabrımız sevdamız o kadar bol ki
Okyanuslar aksa doldurmaz bizi
Sıcak tut sevgiyi aşk ocağında
Yaşa da olgunlaş gam kucağında
Şu ruhsuz dünyanın şu zül çağında
Olanlar ağlatır güldürmez bizi
Sözünde durandır yiğitin hası
Mezarda bitmez dostun vefası
Üç günlük dünyanın binbir cefası
Böldü deseler de böldürmez bizi
Sağlam atılmışsa temeller eğer
Allah rızasıysa emeller eğer
Niyete uygunsa ameller eğer
Kimseler yem için yeldirmez bizi
Çile bela yağıyorken etrafa
Hak adalet dedik çıktık ön safa
Kötü tanıtsa da üç-beş et kafa
Tarih kötü diye bildirmez bizi
Fitneye en güzel cevap sükuttur
Öfke günah dolu sevap sükuttur
Tuzağa çok düştük hayli vakittir
Tedbir bataklara daldırmaz bizi
Bir ateş yakılır sönmez bir daha
Bu bayrak gönderden inmez bir daha
İlkbahar hazana dönmez bir daha
Mevla yad ellere yoldurmaz bizi