Çubuğun yolları ala
Ben usandım gide gele
Heves güves altın bozmuş
Takamamış çifte yare
Tahtada deldirir gazi
Samsun'a indirir yozu
Kınamayın eller bizi
Dil bilmiyor Kürdün kızı
Çarşıdan da sular akar
Esnaf hep bana bakar
Deli miydin Deli Hampar
Çizmem ayağımı sıkar
Kim atlasın eşiğini
Kim sallasın beşiğini
Sar'ağanın küçük oğlu
O da yaksın ışığını
Atları var at içinde
Ağır bukağı (puhağı) gıçında
Eller Kayseri'den gelmiş
Emir Ağa yok içinde
Çifte silah paslı durur
Çifte yari yaslı durur
Şeytan şerrine uymuş da
Arkadaşı Fazlı vurur
Hava'nın saçı dökülmüş (sökülmüş)
Ananın beli bükülmüş
Tez gel Emir Ağa tez gel
Baban aklını yitirmiş
Kır at kapıda huylanır
Ciğerim yanar korlanır
Tez gel Emir ağa tez gel
Sakon sandıkta kirlenir
Gemerek'in örenleri
Top top olmuş yarenleri (yeğenleri)
Şimdi Şarkışla'dan (-ya) iner
Hep de gelir yeğenleri (yarenleri)
Lastik geçer (giyer) ayağına
Çadır kuram koyağına
Kaymakam'dan ne olur ki
Vali kalkar ayağına
Dar sokaktan geçemedim
Çarşı suyu içemedim
Düşman geriden gelince
Namuslandım kaçamadım
Taze işlik yakasında
Deste perçem arkasında
Emir Ağa'yı vurmuşlar
Deste perçem arkasında