Bekçiniz gezer yorulmaz
Daima hali sorulmaz
Ağalarım bizim evde
Sıçanlardan durulmaz
Kulağa vurur dikenler
Şöyle çoktur kaynarlar
Tavan içinde sultanım
Sıçanlar cirit oynarlar
Bize türlü cefa itti
Çok kedileri ürkütti
Sıçanların serkeşleri
Bizim evi mekan tutti
Her ne bulursa götürür
Peynir aşın yetirür
Bahçe içinde beyleri
Çadır kurmuş oturur
Hele gayet ile doldular
Yüz binden artık oldular
Bizim evdeki sıçanlar
Kazanın dibini deldiler
Bunu bir akil söylemiş
Sanma ki beyhude dimiş
Saraçhane’de bir sıçan
Nalçacının örsün yimiş
Bir sıçanın bak haline
Bir balta almış eline
Evimi yıkmak istiyor
Vurur evimin temeline
Bu sözde yoktur yalanım
Aldı sıçanlar mekanım
Dört yanımı aldılar
Uyumaya yoktur mecalim
Gezişleri basbayağı
Tükettiler balı yağı
Kalmadı hep bitirdiler
Mahallede yün yapağı