Gül dalında sevda çeken ebedi karı bilir
Şeyda bülbül otağında dayalı kalan benem
Seydayı üstad bilenler sevdayı yolda bulur
Zalim nefsin tuzağında sızlayıp yanan benem
Seven bülbül güle konar sevdayı yolda bulur
Gül dalında bülbül olan daima gülde kalır
Gül rahına girmeyenler kuşburnuyu gül sanır
Mürşitlerin kucağında gaflete dalan benem
Vuslat bağına girenler el rahından vaz geçer
Dost deyüp dosta yananlar ölmeden sine göçer
Gül bağında bülbül olan sohbeti gülden açar
Üstadların kucağında sararıp solan benem
Ser verip sırrım bilene eylemedim ben niyaz
Hakk yoluna baş koyanı zelîl eder mi Feyyaz
Affetmezse yaradanım kul nedir ki ede naz
Müritlerin hu çağında nefsi şir salan benem
Hak Teala diler ise güldürür şu yüzümü
Dur desem de dinlemiyor zalim nefsim sözümü
Can içinde canan olan ancak bilir özümü
Emmare nefsim ellimden taşraya varan benem
Ben gedayım kapısında üstadlarım el atın
Dikeni gülden ayırıp bu canı dosta satın
Bir gece ansız ölürsem kervana beni katın
Hakk’ı görmeyen gözümle şu hanı yaran benem