Yakıp hicran ettin gönül köşkümü
Beni nar eyleyip çöle bırakma
Okyanusa saldım kırık keştimi
Beni yar eyleyip sele bırakma
Yaylalardan soğuk sular akmıyor
Ağlasam da gözyaşlarım çıkmıyor
Dertlilere dertsiz kullar bakmıyor
Beni kör eyleyip ele bırakma
Avcı vurdu yaralandım kazara
Yüküm yüklü kervan vardı pazara
Dertli kullar her gün gider mezara
Beni kör eyleyip dile bırakma
Kararan kalbimi yaş ile sildir
Nur-i sevdan ile kalbimi doldur
Çilekeş gönlümü sevdanla öldür
Beni mar eyleyip yola bırakma