Beka meydanında din pazarında
Kurbanlık koç gibi sattılar beni
Kırklar otağının sır diyarında
Erenler safına kattılar beni
Özlediğim hak menzile eriştim
Üçler Beşler Yedilerle görüştüm
Koyun gibi bir sürüye karıştım
Geceli gündüzlü güttüler beni
Dertli sinem parça parça yardılar
Muhabbetin sargısıyla sardılar
Benliğimi alıp gönül verdiler
Aşkın tuzağıyla tuttular beni
Vuslat deryasının dibine daldım
Hikmet pınarının gözünden doldum
Sağlam ikrar verdim eğlendim kaldım
Ocak taşı gibi çattılar beni
Hazım der ki aktan karayı seçtim
Pirlerin ceminden bir dolu içtim
Hallacı Mansur'un yayından geçtim
Eski pamuk gibi attılar beni