Felek gayet dönek dünya ise cellad-ı müthiştir
İçinden çıkması bu müşkülatın hayli bir iştir
Değirmen sanki yıl ay çarkıyan birer diştir
İçinde Ademoğlu bir ufak çavdare dönmüştür
Cihane geldiğim günden beri pek çok cefa gördüm
Ezildim bari zem altında bin türlü eza gördüm
Değil biganelerden aşinalardan bela gördüm
Vücudum alemi sıhhatta bildim nare dönmüştür
Felek gayet dönek dünya da bir cellad-ı müdhiştir
İçinden çıkması bu müşkilatın hayli bir iştir
Değirmen sanki yıl ay çerhi eyyamı birer diştir
İçinde ademoğlu bir ufak çavdara dönmüştür
Cihana geldiğim günden beri pek çok cefa gördüm
Ezildim bar-ı gam altında bin türlü eza gördüm
Değil biganelerden aşinalardan bela gördüm
Vücudum alem-i sıhhatte bir bimare dönmüştür
***
Tasvir-i Ahval Mehmet Eşref Efendi - Kültür ve Turizm
Bakanlığı Yayınları, Prof. Dr. Önder Gözgün, Ankara - 1988
sayfa 12'de eserin orjinal metni şu şekilde aktarılmaktadır
Ağardı saçlarım bir dağ başında pareye dönmüştür
Siyahım bim beyaz ezhere dönmüştür
Tenimde bir cevher-i gam çekilmez pareye dönmüştür
İçinde ademoğlu bir ufak çavdare dönmüştür
Cihana geldiğim günden beri pek çok cefa gördüm
Ezildim bar-ı gam altında bin türlü eza gördüm
Değil biganelerden aşinalardan bela gördüm
Vücudum alem-i sıhate bir bimare dönmüştür
Felek gayet dönek dünya ise cellad-ı müthiştir
İçinden çıkması bu müşkülatın hayli bir iştir
Değirmen sanki yıl ay çerhi eyyamı birer diştir
İçinde ademoğlu bir ufak çavdare dönmüştür
Muhatabındır eğer hüküm ederse dünyayı sertazer
Çıkar sanki elinden bin yerinden bağlarsa çember
Cihana sığmamışken bir mezara sığdı İskender
Varıp baksam o da yıkıp bir gareye dönmüştür