Elli dört senesi bahar ayları
Hep kurudu dereleri çayları
Açlık sardı şehirleri köyleri
Aman Allah ne olacak halimiz
Ateş düştü şu Kırşehir yanıyor
Çocuklar da ekmek diye ağlıyor
Aç kaldı koyunlar kuzu meliyor
Aman Allah ne olacak halimiz
Yüreğime düştü bir ince sızı
Kuş yemeği toplar gelini kızı
Kullarda fayda yok sen doyur bizi
Aman Allah ne olacak halimiz
Karnı doymaz davarların malların
Pınarı kurudu akan suların
Sana yalvarıyor şu aç kulların
Aman Allah ne olacak halimiz
Kıraç olan köyler sarardı soldu
Sulusu olanlar katıklı buldu
Yaşlılar aç kaldı saçını yoldu
Aman Allah ne olacak halimiz
Güneş vurur yeşil ekin sararır
Sulular da dene tutmaz moralır
Umutsuz milletin gözü daralır
Aman Allah ne olacak halimiz
Çaresiz şu millet tiken ot yiyor
Aç kaldı sabiler tek tek ölüyor
Kimisi göçünü aldı gidiyor
Aman Allah ne olacak halimiz
Bu yılda tarlama ben arpa ektim
Orağa gelmiyor elimle biçtim
Samanı çıksa da deneden geçtim
Aman Allah ne olacak halimiz
Aşık Hüseyin der destanı sözü
Kanlı yaş döküyor şu iki gözü
Açlıkla terbiye eyleme bizi
Aman Allah ne olacak halimiz