Altın yüzük parmağında
Sayet pantol ayağında
İbiş’i süvari yazmışlar
Şu Antep’in örneğinde
Yücesinde yanar ışık
Sofrasında gümüş kaşık
Ya ne derdin kadir Mevla’m
Kızım sallamadı beşik
Kapımızda çifte dutlar
Yaprak mı ola pürçek mi ola
İbiş'in ölük diyorlar
Yalan mı ola gerçek mi ola
Yaz geldi çiçek açıldı
Sadi olanlar seçildi
Kullar başına vermesin
Pırtı bavuldan saçıldı
Gadanı alam kızım
Hem ıklığım hemi sazım
Karılar içinde oturur
Gelin başlı gelin kızım
Evimiz cana yakın
Dalga vursa alır mı ola
Emmioğlu İbiş'im
Mektup yazsam gelir mi ola
Belinde de altıpatlar
Süvarinin atı hoplar
Ayan olsun İzzet oğlum
Çifte gelin zülüf toplar
İlahi İstanbul bata
Gelibolu daha öte
Sabah İzzet İbiş gelir
Sıcakla tüte tüte
Yol üstünde bir top çiçek
Ben belini bağlamaz mıyım
İzzet’in öleceğini bilsem
Ben İbiş’e ağlamazdım
Evimiz suya yakın
Dalga vurur sekin sekin
İbiş Antep’ten geliyor
Meclis ayağa kalkın
Kapımızda asma üzüm
Salkımları düzüm düzüm
Gadan alayım emminoğlu
Gucağında yok bir kuzum
Havluyu konak tutturmuş
Merdiveni düzletiyor
Bedir kızım gurban demiş
Deli Ali’yi nazlatıyor
Yattığın yerlerde yatmam
Yorganı üzerime örtmem
Gadanı alayım emmioğlu
Babamın evine gitmem