Söyleten söyletir dil-i mahzunum
Guş eyle pendimi gel Ahmet Ağa
Geşt ü güzar ettim birkaç kurrayı
Doğru sana geldi yol Ahmet Ağa
Sebavette meşhur hub idi resmin
Diyanet babında çok idi hasmın
Bölükbaşızade Del' Ahmet ismin
Asilzadeliğin bil Ahmet Ağa
Bir zaman dolaştın Arap at ile
Çıkardın meydana saltanat ile
Şayeste methine hüsn-i hat ile
Dedirdin Rüstem-i Zal Ahmet Ağa
Bir zaman dolandın pehlivanlıkta
Kalmadı hevesin bezirganlıkta
Şimdi şöhret buldun hanedanlıkta
Yedirdin kaymakla bal Ahmet Ağa
Doğruluk babında hem cennet aldın
Mescit bina ettin çok rahmet aldın
Yüz vurup Kabe'ye Hac' Ahmet oldun
Şimdi de dedirdin gül Ahmet Ağa
Tulu ömürlerle uzun yaş versin
Mevla'm imanını hem yoldaş versin
Beş de huri kızı beş koldaş versin
Habibine komşu ol Ahmet Ağa
Bir tüccarım bilmem kisb ü kârımı
Terk eyledim namusumu arımı
Birkaç hanedana attım zarımı
Geldi sana düştü fal Ahmet Ağa
Ruhsat'ın çökmeden çürük binası
Ne keşi bulunur ne tarhanası
Ya bir hımar ya bir ayran anası
Bağışlasan almam şal Ahmet Ağa