Kır ata binerdi tasma boyunlu
Kavğaya giderken arslan oyunlu
Kılınç kesmez sırma çepken giyimli
Ocağı kör kalan koç Halil Ağa
Halil Ağa da yatağında oturur
Etbasını som sırmaya batırır
Uzun yayladan da talan getirir
Arslanlar kalası koç Halil Ağa
Çadırları vardır çebiş kılından
Hiç inmez altun egerin belinden
Gavurdağı zar ağlardı elinden
Düşman kalasısın koç Halil Ağa
Odasında arzuhallar yazılan
Kendi gidüp aşireti bozulan
Kilis kaldı sofraları düzülen
Zor düşman kalası koç Halil Ağa
Çatmasında çatal kurban yüzülen
Odasında arzuhallar yazılan
Nice düşman aşiretleri bozan
Zor düşman kalası koç Halil Ağa
Kahve tavaların kaynamaz oldu
Filfili fincanlar oynamaz oldu
O bilbil dillerin söylemez oldu
Zor düşman kalası koç Halil Ağa
Han evine kara bayrak dikildi
Bütün aşiretin zırhı söküldü
Şu kadın anayın beli büküldü
Yalan dünya koç Halil'e kalmadı
Şu yalan dünyada da bir arslan yitti
Ya neyleyim ağalar tez günden gitti
Zalım Derviş Paşa zor gadir etti
Ocağı kör kaldı koç Halil Ağa
Halep derler şehirlerin ulusu
Havfından yatmayı Halep valisi
Kılıncıylan zapteyledi Kilis'i
Kilis benim derdi koç Halil Ağa