Şu gönlümde taze sarı çiçekler
Ne hoş açar kuşlar öttüğü zaman
Çekilir yuvaya yavrusun bekler
Akşam kızıl güneş battığı zaman
Fer kalmaz gözünde seçemez olur
Kırılır kanadın uçamaz olur
Çırpınır çaresiz kaçamaz olur
Şahin pençesini attığı zaman
İşvesine edasına kandığım
O da benim için ölür sandığım
İnanmazsın senin için yandığım
Şu bağrımda duman tüttüğü zaman
Alnımıza Hakk’tan yazı yazılır
Bakar bir noktaya gözler süzülür
Bir acayip olur içim ezilir
Ayrılık gelip de çattığı zaman
Sen de bir gün dediğime gelirsin
Bunca yaptığına pişman olursun
Arakine Gulfani’yi bulursun
Dünyadan göçüp de gittiği zaman