Başladım büyümeğe
Taşım değdi bir ikiye
Davarlardan tuta tuta
Heveslendim yürümeğe
Yaşım üçü dördü buldu
Yüzüme bakılır oldu
Ne verirlerse yerdim
Ağzım dış ile doldu
Buldu yaşım beş altıyı
Öğrenmişim konuşmayı
Evet aklım başımdaydı
Bilirdim güneşi ayı
Yedi sekize geçtim
Acı tatlıyı seçtim
O zaman kısmet gezdirdi
Bilmediğim dağı açtım
Yaşım buldu dokuz onu
Anam çırak verdi beni
Öyle bir çıraklık ki
Yok idi hiç ayı günü
Yaşım oniki onüç oldu
Güllerim açmadan soldu
El evladı ele uzuz
Yapamadığım işe saldı
Yaşım buldu ondört onbeş
Gözümü açmıyor iş
Çektiğimi ben bilirim
Yetimlik ne zor imiş
Yaşım on altı on yedi
Gönül işte en hamlı idi
Eller zevk safa içinde
Bizim gönül çok karalı idi
Yaşım onsekiz ondokuz
İşte şimdi derdimi yaz
Yetim haline bakmadan
Evlenecek istiyor kız
Yaşım yirmiye yetti
Haya perdesini yıttı
Fakirlik yetmiyor gibi
Derde bir dert daha kattı
Yirmi iki yirmi üç olanca
Bizim çileler dolunca
Biraz kendini toparla
Yirmi yirmi beşe gelince
Yirmi altı da azıcık dur
Sağa sola kendini yor
Artık tevbe edilen gönül
Hak ile eyle huzur
Yirmi yedi yirmi sekiz
Sene sonu yirmisekiz
Gel karini paylaşalım
Öbür sene olur otuz
Yaş otuz ve kırka vardı
Artık saçım da ağardı
Bu günler gelip geçti ya
Bizim kader neler gördü
Hüseyin yaşını saydı
Artık dünyasına doydu
Günah işleyi ben gönül
Çok zaman şeytana uydu