Derdin ile oldum divane deli
Kıvrım kıvrım yollarını özledim
Gözümde tütüyor Sivri Tekeli
Çiçek kokan bellerini özledim
Çocuk iken boz eşeğe binerdim
Sevinerek yıkılgandan inerdim
Göl yapıp da ırmağında çimerdim
Boz bulanık sellerini özledim
Şu deli gönlüme vuramadım gem
Sakın bu halime eyleme sitem
Çaldibi'ni sarmış yağlıca çiğdem
Gonca gonca güllerini özledim
Salısok'tan kaval sesi duyardım
Bu nağmeye çaresizce uyardım
Gece gökyüzünde yıldız sayardım
Senin bu tür hallerini özledim
Duman almış Tekeli'nin başını
Arzularım baharını kışını
Evlik dolmasını herle aşını
Ocaklıkta küllerini özledim
Var mı seni benden daha çok seven
Bana gül görünür dağında keven
Harmanda sapların üstünde döven
Buğdayında çillerini özledim
Irmak kıyısında servi söğütler
Düğünlerde o söylenen ağıtlar
Harmanlarda halay çeken yiğitler
Gardaş beri gellerini özledim
Dağların boş olur gelince güzün
Kırların bir cennet olmasa düzün
Kağnıda koşulu kara öküzün
Ayağında nallarını özledim
Derlerdi ki filanca yer perili
Dört bir yanın birbirine girili
Odalarda kanepeye serili
Minderini çullarını özledim
Muhkem bir beldesi ora İslam'ın
Olsa da gülersin kederin gamın
Haştaş'la Küllüce hem Alaçam'ın
Acı esen yellerini özledim
Güderdik dağlarda öküzle manda
Çocukluk ya durmazdık bir mekanda
Çelikle tork oynar idik harmanda
Yaylalarda mallarını özledim
Kırtıllarda kekliklerin dolaşır
Şahin sesi yükseğinden ulaşır
Yeşmelerde koyun kuzu meleşir
Yeşil sarı allarını özledim
Mezgitli Körselik, Belbaşı durak
Gölyayla Dikenli bendeki merak
Çıkmıştır yollarda şimdi madımak
Döllüklerin döllerini özledim
Karasaban koşup tarla sürerdik
Toprakları kat kat edip dürerdik
Çaylıgöl Hümvek'ten fındık dererdik
Kabuğunu follarını özledim
Yılda bir gün panayırı kurulur
Mehter zurna çalar davul vurulur
Başpehlivan meydanlara kurulur
Dosta açık kollarını özledim
Top perçemli kızlar yorulmak neymiş
Bilmezler yeşmede ederler emiş
Vatandan ayrılmak ne illet şeymiş
Senle olan yıllarımı özledim
Babam bağırdıkça duymadığımı
Akşamki sopayı saymadığımı
Irmak kıyısında oynadığımı
Çökeliği limlerini özledim
Irmak kıyısında hep koşa koşa
Çocuklar çıkardık o Cırttutaş'a
Doğanşar güzelsin hep baştanbaşa
Cücüleri çallarını özledim
Her gün seni düşlerimde görürdüm
Gelmek için canlarımı verirdim
Yıkanırken, başıma da sürerdim
Çamurunu killerini özledim
Duman sarmış Tekeli'nin başını
Özledim lorunu bir de keşini
Bir yol öpsem toprağını taşını
Kırlarını çöllerini özledim
Yüzük odasında yiğidim diyen
Yüzük bende deyip sopayı yiyen
Yüzükte yenilip hılleti giyen
O acayip kullarını özledim
Gelin olan genç kızların yasını
Karanlıkdere'nin duman pusunu
Minarelerinden ezan sesini
Hakk'a açık ellerini özledim
Bir acayip manzaradır Çalucu
Besürü Havile tatlı alıcı
Demirci örsünde döverken tucu
Alnındaki terlerini özledim
Doğanşar Ömer'in öz cennet yurdu
Eksilmez dağların dolanır kurdu
Hasretinden yine gönlüm kudurdu
Bir gel desen (gel)lerini özledim