Hiç kimse bilmiyor içerim yara
Bülbül gibi öter dili Zara'nın
Doğmuşum Kaplan'da kazamdır Zara
İlkbaharda açar gülü Zara'nın
Kızılırmak akar akar durulmaz
Çalışır çiftçiler bir gün yorulmaz
Aslan yavrusuna zincir vurulmaz
Durmadan çalışır eli Zara'nın
Alır satar hiç durmadan esnafı
Kaldırmasın merhameti insafı
Buradadır insanların pek safı
Her zaman böyledir hali Zara'nın
Deli gönül sardırayım yaramı
Şoförleri sert kullanır fireni
İsteseler yolda korlar treni
Düzelmiştir artık yolu Zara'nın
Çalışıyor herkes durmuyor boşta
Demircilik işi geliyor başta
Düşmanı yenerler hepsi savaşta
Korkma bilmez kızı-oğlu Zara'nın
Türk oğlunun hepisi de böyledir
Aşk geldi kalbime beni söyletir
Çalgıcılar sarı teli inletir
Yanık yanık inler teli Zara'nın
Deli gönül sana ne der bu sözler
Çalışkan terziler hem marangozlar
Bahar gelince de koyunu kuzlar
Pek de meşhur olur ba1ı Zara'nın
Gençler meşrep olgun olur yaşlısı
Yetişiyor kahvecisi aşçısı
Pek çalışkan sıvacısı taşçısı
Her sanata gider eli Zara'nın
Deli gönül inilersin derinden
Kasapları pek çok anlar karından
Ekmeğimiz taze pişer fırından
Gayet güzel olur unu Zara'nın
Köylüsü çiftçisi tohum ekerler
Çarıkçısı hiç durmadan dikerler
Berberleri çoban kekik dökerler
Pek de güzel kokar gülü Zara'nın
Garip bülbül bekler gonca gülünü
Nidai de över kendi ilini
Pek konuşur alıştırdım dilimi
Derler bana delisidir Zara'nın