Bulamadım şu halimden anlayan
Gönül hasta dudak hasta dil hasta
Yağmur yağar dağı taşı ıslatır
Yaylalardan uzak kalan sel hasta
Eksik olmaz yüce dağın bulutu
Vefalı yar seven kesmez umudu
Göz erişti menekşeler kurudu
Bülbülünden ayrı düşen gül hasta
Ateş söner kıvrım kıvrım sis kalır
Çeşme kurur suya hasret tas kalır
Sevda çeken gönüllerde yas kalır
Yeller vurup ırgalanan dal hasta
Bin cefayla geçiyor bu devranım
Dağ misali eksilmiyor dumanım
Petek petek ağu tuttu kovanım
Çiçek hasta arı hasta bal hasta
Aşıklara gam kasavet er gelir
Aşk yolunda yürüyenden ter gelir
Bazısına beklemeden yar gelir
Benden yana ıssız kalan yol hasta
İnsafsızım hiç bakmıyor yüzüme
Ne söylesem kulak vermez sözüme
Teller taktım düzen verdim sazıma
Parmak hasta mızrap hasta tel hasta
Bahar vakti kızlar varırlar çaya
Çare yokmuş aşktan yatan hastaya
Kalp mektubum gidip attım postaya
Yad eliyle mühürlenen pul hasta