Bülbül gibi vatanında
Öten aşıklar değil mi
Mücevherci dükkanında
Satan aşıklar değil mi
Irmak gibi aktık çaya
Zikreyledik saya saya
Vapur gibi bir deryaya
Batan aşıklar değil mi
Damarlardan akan bir kan
Bir kardeşiz hep de bir can
Yirmi yıl Konya'da meydan
Tutan aşıklar değil mi
Söyler ağlar uşak gibi
Kulaç açar kuşak gibi
Mavi sümbül başak gibi
Biten aşıklar değil mi
Yüzü gülmez bahtı kara
Kavuşmaz sevdiği yara
Gözyaşını topraklara
Katan aşıklar değil mi
Her an Mevlasını anmış
Bilmeyen divane sanmış
Kerem Aslı için yanmış
Tüten aşıklar değil mi
Dadaşoğlu genç yaşında
Gezdi dostları peşinde
Han ve otel köşesinde
Yatan aşıklar değil mi