Şu divane gönlüm bahar çağında
Bülbülüm ne çare ötemiyorum
Ceylanım kayboldu geçti bağımdan
Fakat kement atıp tutamıyorum
Bana derler sen de gel geç o yardan
Halil gibi cismim kurtulmaz nardan
Ben de Mansur gibi kurtulmam dardan
(Mansur gibi cesedim dur olsa dardan)
Ser veririm Billah geçemiyorum
Alemin sözünden yandım yakıldım
Şükür aşkın kantarına çekildim
Katre idim göl ummana döküldüm (akındım)
Kem sözü zehirmiş içemiyorum
Aslım cinsim ola Mansuru Hallaç
(Aslım cinsim ola ki Şah-ı Pevaç)
Dost olan dostuna olurmuş muhtaç
(Çar köşe cihandan alırdı haraç)
Derler Davut Sulari'ye gözün aç
Dumandır etrafım açamıyorum