Boşu derler bana key bahadırım
Düzenlik bozmağa hem dem kadirim
İşitenler benim kaçar sözümden
Ki ben de korkarım uş kendözümden
Sakın bana uyup sen gafil olma
Benim sözüm tutup imansız ölme
(...)
Akıl casuslara söyler divanda
Yürün bulun düzenlik safı kanda
Dedi casus düzenlik halin ona
Boşudan dağılıptır değme yana
Çü hiç söz kalmadı ulaştı akla
Boşuyu tutmağa iş düştü akla
Akıl fikreyleyip söyledi haber
Buyurdu çavuşa cem oldu leşker
Sabır hani boşu keyfince olmuş
Düzen ile safa andak bozulmuş
Söyleyin sabr ki tez tutsun onu
Harab etti il ve şehri diyarı
***
Sabır ahvalini dinle diyeyim
Sabır al ver kamu bu dünya malın
Göre sabrıla Yusuf neye erdi
Ki sabrın acısı helvaya erdi
Sabır ıssı bilir o ne idiğin
Saadetli tutar sabrın dediğin
***
Eğer dinler isen diyem nasihat
Hasetle hıkd'dan sakın begayet
Hasud eli onunçün ermez işe
Kime ki kuyu kaza kendi düşe
Diyem sana pahılın ne idiğin
Sakınır kendinden kendi yediğin
Kazancın kendinin kendine vermez
Eli bağlı durur hayr işe ermez
Yıl on iki ay onun şadlığı yok
Yese ger yemese kaygı ile tok
Hasud ile pahıl sagışta değil
Redd oldular bu'lar hiç iş'te değil
Pahıl nerde ise Karun'la kopar
Ki o da onculayın mala tapar
***
Burada Karun'un bilinen
öyküsü anlatılır
Erin baylığı mal ile değildir
Nice mallıya yoksul diye güldür
Pahıl nerde ise Karun iledir
Güman tutmayasın mutlak beladır
Akıl aydur gele bir gözlerin aç
Sahavet nerde ise ol yana kaç
Nesi ki var ise terketti yola
Bu yol ile varan maşuku bula
Aşık olana ne sermaye ve mal
Dilek iki gönül bir bu ne muhal