Hakikatin incisiyle bezenen
Kul ararım önünde diz çökmeye
Kin tutmadan riyasızca uzanan
El ararım beni ufka çekmeye
İnsanlığı bir teknede yoğuran
Ana gibi bire yüz bin doğuran
Seda verip bir olmaya çağıran
Tel ararım cehaleti yıkmaya
Doğru yolda arılanıp durulan
Hürriyete yari gibi sarılan
Zulme karşı çelik olup gerilen
Kol ararım kör bileği bükmeye
Ağladıkça gözyaşımı silecek
Yar isterim hep yüzüme gülecek
Ufka doğru ardım sıra gelecek
Sel ararım bulanmadan akmaya
Güneş gibi karanlığa süzülen
Ak ellere kalem olup yazılan
Üzerinde yalın ayak gezilen
Yol ararım taze fidan dikmeye
Gülenay'ım güneş ile yarışan
Aşığım ben halk içine karışan
Seher vakti bülbül ile barışan
Gül ararım dost bağına ekmeye