Derdin kazanına koydu pişirdi
Kasavetim taştı boydan aşırdı
Bir vuruşta felek yere düşürdü
Fırsat kollayanlar vuran vurana
Seyirciler koşup başa yığılmış
Düşen incilerim yere dağılmış
Hal hatır edenler lokman değilmiş
Yarama tuzları saran sarana
Kimisine göre sözlerim diktir
Uzadıkça uzar ölçüsü yoktur
Tamir için gelip uğraşan yoktur
Gönlümü incitip kıran kırana
Sevda bilmeyenden kabım dolmadı
Dalım kırık ama gülüm solmadı
Gerçeğe itibar değer kalmadı
Olmayacak hayal kuran kurana
Erbabi özünü bilen olmuyor
Severek arayıp gelen olmuyor
Babamı arayıp soran olmuyor
Anan nasıl diye soran sorana