Evvel bahar yaz ayları doğunca
Açılır menekşe gül yavaş yavaş
Dağlar dumanlanır rahmet başlar
Akar derelerde sel yavaş yavaş
Dağlar sökün eder akar buzları
Siyahtır saçları çakır gözleri
Çekilir yaylaya Türkmen kızları
Giderler yaylaya yol yavaş yavaş
Bir güzel seversen namus ar olsun
Alnı açık olsun dizgin dar olsun
Arkadaşı kendisine yar olsun
Geniş olur dünya gez yavaş yavaş
Bir güzel seversen belli soy olsun
Temiz ahlaklı güzel huyu olsun
Ne kısa ne uzun orta boy olsun
Doyulmaz tadına gül yavaş yavaş
Aşık Hasan der ki neye varırım
Aşk elinde yoktur benim kararım
Güzellerin güzelini ararım
Ararım güzeli dost yavaş yavaş
Sinim yetmiş sekiz yakın durağım
Aşkım çoktur artar benim firağım
Kırk senedir bir kapıda çırağım
Süpürürüm kapıyı ben yavaş yavaş
Şeriattan hakikate iskanım
Geycek köyü hem vatanım meskenim
Kırk senedir bir tümende askerim
Bıraktım teskere ben yavaş yavaş
Çok dolaştım yüce dağda payım var
Erenlerde iki tane dayım var
Kılıncım var kalkanım var yayım var
Atarım düşmana ok yavaş yavaş
Bahçıvanım bostanım var bağım var
Sırtımı veririm yüce dağım var
Padişahlar padişahı ağım var
Ulurum kapısında ben yavaş yavaş
Bir uzun yolcuyum yakın seferim
Sonra arar Ali ile Cafer'im
Rütbe almadım sade neferim
Beklerim nöbeti ben yavaş yavaş
Dertli Nebioğlu'yum bu yıl durgunum
Eşe dosta ihvanlara dargınım
Yurtta kalmış deve gibi yorgunum
Ararım savranı ben yavaş yavaş
Aşık Hasan der ki hem yanar içim
Çoktur isyanım günahım suçum
Bağlandı bagajım hazırdır göçüm
Giderim yoluma ben yavaş yavaş