Bir ömür bağına fidanlar ektin
Varsın mezarında çiçekler açsın
Sesinde binlerce çocuk uyuttun
Başında divane bülbüller uçsun
Bilmedim feleğin sana kastını
Çok üzdün dünyada kalan dostunu
Laleyle sümbüller örtüp üstünü
Cenneti alaya bir seni seçsin
Gittiğin uzak yer sanki gurbetin
Erkenden içtiğin ecel şerbetin
İnsanlık vasfında olan heybetin
Sıratın üstünden sekmeden geçsin
Fizani söner mi Doğanışık'lar
Döner mi sözünden gerçek aşıklar
Mahşer-i ala da yanan ışıklar
Karanlık yollarda bir sana saçsın