Geldi kocalık gidiyor gençlik
Yoruldu damarlar kalmadı güçlük
Yok ise koynunda biraz da harçlık
Avuç açıp nam-ı dara kul olun
Ahbapların bakmaz olur yüzüne
Oğlun kızın kulak asmaz sözüne
Bir melullük gelir senin özüne
Geçmez olur akçan altın tunç olur
Yavaş yavaş sızı iner dizine
İtibar eylemez kimse sözüne
Bir duman çöker kara gözüne
Engin yüksek dere tepe düz olur
Zanneden ki yalan dünya bir deniz
Kırışır yüzlerin kararır beniz
Derler ki bu koca söylüyor yanız
Tatlı dilin gayet acı olur
Tövbekar olur da ağlar suçuna
Bir beyazlık gelir siyah saçına
Bir gün kavuşursun ölüm göçüne
Getri dönmez ebediye göç olur
Orda sorarlar namaz orucu
Bulguru beğenmez yerdin pirinci
Demir topuz ile gelir vurucu
Dünya geniş kabir sana dar olur
Tutmazdın orucu yok idi sabır
Kılmadın namazı günahı kebir
Eşerler sana bir derin kabir
Abdest namaz beynamaza ar olur
Aşk Hakk'ın vergisi hiç değil soyda
Efendi şehirden olur yiğitler köyde
Güzel ahlak ararsan bir temiz huyda
Koç yiğidin gayet katı gözü olur
İlm-i Ledün olan bilir mi ferdi
Herkesin kendinde bilinmez derdi
Gayet sadık olur yiğidin merdi
O yiğit de her anada az olur
Bu yalan dünyaya kimse doymadı
Hakk'ın aşıkları varıp uymadı
Sultan Süleyman'ı bile koymadı
Herkes kocar yalan dünya kız olur
Aşık Hasan der ki aklen eremem
Tahsilim yok ileriyi göremem
Utanırım ben kapına varamam
Bir kulun da Hak yanında yüzü olur