Ben de bildim benlik yoktur özümde
Benliğim müryete saldım ezelden
Tuttuğumuz iman ikrar kapısı
Bir pirin eteğin tuttum ezelden
Şeriat öğrendim bin bir ad içün
Hakikat öğrendim ayn-ı zat içün
Marifet öğrendim bu sıfat içün
Tarikate hizmet ettim ezelden
Şeriatın ince yolları vardır
Hakikatin derin gölleri vardır
Marifetin gonca gülleri vardır
Bülbülüm gülşende öttüm ezelden
Rahman kılıcıdır seyf-i Ahmedi
Çaldı çarpareden tığ-ı Hayder-i
Fatıma hem Zülfikar'ı Kanber'i
O demde Kırklara yettim ezelden
Nuh ile ben bir gemiye binmişem
Yusuf'u Tufan'da sele vermişem
Sanma bu cihana henüz gelmişem
Bunca geldim bunca gittim ezelden
Hüseyni'yem bu gün meydan içinde
Okudum dinledim irfan içinde
Yetmiş bin yıl evvel Fürkan içinde
Cebrail'e kelam ettim ezelden
Hatayi ümidim kesmezem Hakk'tan
Bizi var eyledi o demde yoktan
Balçığımız yuğurmuştur topraktan
Türabiyem yerde bittim ezelden