İşte geldim kapınıza
Selam verdim hepinize
Selamımı almazsanız
Daha gelmem kapınıza
Mezarlıktan geçerkene
Fenerimi taşladılar
Ben kapıya varınca da
Uyumaya başladılar
Bey(e)fendiyi uyandırın
Gül yastığa dayandırın
Küçükten nazlı büyümüş
Kahve fincan kullandırın
Eski cami direk ister
Söylemeye yürek ister
Benim karnım toktur ama
Arkadaşım börek ister
Şekerim var ezilecek
İnce bezden süzülecek
Daha çok söylerdim ama
Çok yerim var gezilecek
İstanbul'un minaresi
Doksan dokuz penceresi
Verin ağalar bahşişimi
Yandı pilav tenceresi
Davulumun ipi gevşek
İçi dolu minder döşek
Arkadaşımı sorarsan
Dik kulaklı bir boz eşek
Davulumun içi pekmez
Çalarım çalarım ötmez
Bahşişimi vermezseniz
Bu davulcu burdan gitmez