Hey gidi Manisa'm hayrandır sana insan
Mesir macunuyla şifa bulmuştur o insan
Bu ne güzel bir adet bu ne pak bir ihsan
İlelebet sahip çıkmalıdır bu mirasa insan
Güneyinde Spil Dağı kuzeyinde Yunt Dağı
Vardır hep halkının arasında dostluk bağı
Üstünde Kiraz Yaylası altında Gediz Ovası
İkisinin ortasından da geçmekte Gediz Çayı
Bir yanda pamuk diğer yanda mısır tarlası
Bir yanda buğday diğer yanda arpa tarlası
Bir yanda sebze diğer yanda meyve tarlası
Vardır yüreğimde Manisa'ma hasret yarası
Manisa'nın boldur yaz kış sebze meyvesi
Sebze meyveyle tez dolar halkının heybesi
Kimsenin kimseye yoktur buralarda hilesi
Dolmadı daha şairin dünyada gurbet çilesi
Ömrü dolmadan bitse şairin gurbet çilesi
Yoksa çekilmiyor gurbet elin çilesi-hilesi
Buralarda dolmuyor şairin heybe ile filesi
Manisa'dan başka yok şairin şehir hevesi
Manisa gözlerini yeşil bağlara kaptırmış
Yatağını yorganını pamuktan yaptırmış
Ecdadımızı kendisine ne de çok sevdirtmiş
Ay ile Güneş'i gök kubbeye avize yaptırmış
Tarzan gibi tırmanıp çıktım Seyir Tepesi'ne
Seyir Tepesi'nden baktım Gediz'in akışına
Manisalım üzüm kiraz doldurmuş sepetine
Hayranım Manisalı'nın yüzündeki neşesine
Gediz deniz hasretiyle akar batıya doğru
Manisa sırtını dayamış Spil Dağı'na doğru
Spil Manisa'ya Manisa da Spil'e aşık doğru
Bu şair gurbetten bakıyor Manisa'ya doğru
İstanbul kara yolu teğet geçer İzmir'e doğru
Ankara tren yolu paralel geçer İzmir'e doğru
Manisa yüzünü çevirmiş Ay'a Güneş'e doğru
Şair Manisa'yı Manisa da Spil'e aşıktır doğru
Gençliğimi bıraktığım sokaklarında dolaştım
Akıl kütüphanemden o eski anılarıma ulaştım
Hayret ettim ne de çabuk ihtiyarlığa ulaştım
Hayat yolunda on beş yıl yollarında dolaştım
Konuğun olan o şanlı şerefli insan ben olaydım
Gökyüzünde kanat çırpıp uçan bir kuş olsaydım
Mutluluktan yeniden doğan bebek ben olurdum
Zaten güzelliğine ezelden beri hayran olurdum
Hey Manisa'm kimler hayran olmadı ki sana
Bak ben de hayranım ta ezelden beridir sana
Hasretinden göz yaşım sel gibi akıyor baksana
Gediz'den akan su değil gözyaşımdır baksana
Bak senin hasretinden kayalar bile ağlıyor
Hem de bildim bileli hiç duramadan ağlıyor
Ondandır belki adını da ağlayan kaya koymuşlar
Benim adımı da senin için ağlayan şair koysunlar
Manisa'm gençliğim gibi ihtiyarlığımı da vereyim
Uğrunda öl de tereddütsüz ecdadım gibi öleyim
Doyamadım bağrına al bari toprağına gömüleyim
Kabrime konacak birkaç lalenle olsun avunayım