Eşim İstanbul'dan gelir
Virajlardan döne döne
Kanlı kefine sarılmış
Sandıklara kona kona
Bir haber geldi de gittim
Hemen İstanbul'a ulaştım
Hele göreydiniz kele
Dayra (daire) dayra ben dolaştım
Gecenin de bir yarısı
İçim sızladı ayrılına (ölene)
Benim gibi olmuş mu var
Ben de ağladım kaderime
Şu odaya yerimi attım
Gecemi sahur ettim
Yedi tane kuzuynan
Amanınız ben ne tutum
Karşıda biber tarlası
Şöyle dönüp bakamıyom
Kınamayın obalar
Ben kapıya çıkamıyom
Ziyaretin çayırına
At örkledim bayırına
Dayılarım bana baksa
Başı gözü hayrına
Ne yokuşun başındayım
Ne enişin dibindeyim
Bana dulluk yakışır mı
Otuz iki yaşındayım
Şu karşıdan gelen kamyon
Eğlen bir haber alayım
Hiç aklıma gelmiyodu
Eşim gadanı alayım
Eğer eşim gelmez ise
Gider ekinimi biçerim
Komşularım darılırsa
Gider buradan göçerim
Gadanı alayım Gara
İçerimde azgın yara
Evimin hiç tadı yok
Git de kardeşini ara
Soyka tarlaya çıkınca
Oradan görünür mezar
Atif Karataş'a gitmiş
Sepetine koymuşlar kiraz
Eller baba dedikçe
Ali'm de ona yerinir
Ellerden isteme bir şey
Baban sana çok darılır