Bin dokuz yüz otuz sekiz cihana
Kırtıllar köyünde geldin dediler
Babama Muharrem anama Döne
Dedim sen atayı bildin dediler
Dizinde sızıydı anamın derdi
Tokacı saz yaptı elime verdi
Yeni bitirdiydim üç ile dördü
Baban gibi sazcı oldun dediler
O zaman babamdan öğrendim sazı
Engin gönül ile Hakk'a niyazı
O(n) yaşımda yaktı bir ahu gözü
Mecnun gibi çölde kaldın dediler
Zalım kader devranını dönderdi
Tuttu bizi İbikli köyüne gönderdi
Babam saz çalarken bana zil verdi
Oynadım meydanda köçek dediler
Anam Döne İbikli köyünde ölünce
Beş tane öksüz yetim kalınca
Beşimiz de hep perişan olunca
Babamgile burdan göçek dediler
Yürüdü göçümüz Teflek köyüne doğru
Bu hali görenin yanıyor bağrı
Üç aylık çocuğun çekilmez kahrı
Bunlara bir ana bulun dediler
Yozgat'ın Kırıksoku köyüne vardık
Bize ana yok mu diyerek sorduk
Adı Arzu derler bir ana bulduk
İşte bu anadır buldun dediler
En küçük kardaşı kayıp eyledik
Onun için gizli gizli ağladık
Üstelik babamı asker eyledik
Yine öksüz yetim kaldın dediler
Zalım kader tebdilimi şaşırttı
Heybe verdi dalımıza deşirtti
Yardım etti Yerköy'üne göçürttü
Biraz da burada kalın dediler
Yerköy'ünden Kırıkkale'ye geldik
Babam saz çalarken biz cümbüş aldık
Kırşehir'ine varınca kemanı çaldık
Aferin arkadaş çaldın dediler
Yarin aşkı ile hep arttı derdim
Babamı bir yare dünür gönderdim
Başlığı çok istemişler haberin' aldım
İstemiyor seni yarin dediler
Kırşeh(i)r'inde yedi sene kalınca
Düğün-düzgün hepsi bize gelince
Ne yapsın çalgıcı arkadaşlar yer daralınca
Ankara'ya gider yolun dediler
Geldim Ankara'ya Veysel Usta'yı buldum
Epeyce eğleştim yanında kaldım
Bana yüz lira verdi bir pambuk yatak aldım
Etti isen böyle buldun dediler
Bir ev kiraladım münasip yerde
Kaldı kavim kardaş hep Kırşehir'de
Bu aşk hançerini vurdu derinde
Çaresini bulamazsan öldün dediler
Yarin aşkı ile döndüm şaşkına
Arada içerdim yarin aşkına
Canan acımaz mı Garip dostuna
Bunu da içeriye alın dediler