Garşı bağda sıra sıra bademler
Otursun ağlasın yari gidenler
Ne sen bana doydun ne de ben sana
Kör olsun gurbeti icat edenler
Keklik olsam çalı dibi eşerdim
Zengin olsam kız ardına düşerdim
Alıverin filintamı oymadan
Gideceğim nazlı yare doymadan
Garşı bağda badem gülüp duruyor
Yaprağı dalında solup duruyor
Bir iyiyi bir kötüye vermişler
Ağlamış gözyaşın silip duruyor
Keklik olsam çalı dibi eşerdim
Zengin olsam kız ardına düşerdim
Alıverin filintamı oymadan
Gideceğim nazlı yare doymadan
Perde olsam pencerene çekilsem
Bal mum olsam başucuna dökülsem
Saat beşte kapısına dikilsem
Acep bana sefa geldin der m'ola
Keklik olsam çalı dibi eşerdim
Zengin olsam kız ardına düşerdim
Alıverin filintamı oymadan
Gideceğim nazlı yare doymadan
Karanlık yerlerdir [bizim] yurdumuz
Bugünlerde arttı gine derdimiz
Hep ellerin birer birer yari var
Bir yari de bana çok mu gördünüz
Keklik olsam çalı dibi eşerdim
Zengin olsam kız ardına düşerdim
Alıverin filintamı oymadan
Gideceğim nazlı yare doymadan
***
Ahmet Şükrü Esen "Anadolu Türküleri"
adlı kitabında türkünün çeşitlemesini şu şekilde
aktarıyor, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,
Emel Matbaacılık, 1986 - Ankara, s.194
Karşı dağda sıra sıra bademler
Durmasın ağlasın yari gidenler
Ne ben senden doydum ne de sen benden
Kör olsun gurbeti icat edenler
İki bülbül efgan eder bir güle
Reva mıdır ben ağlayım o güle
Düşman eli değmeyecek bu güle
Gelir gider ben gülümü koklarım
***
Mehmet Özbek, "Folklor ve Türkülerimiz" adlı
kitabında türküyü şu şekilde aktarmaktadır
(Ürgüp ve Ürgüplü Refik Başaran bilgisiyle)
(Yayın No.91, s.243-244)
Garşı bağda sıra sıra bademler
Otursun ağlasın yari gidenler
Ne sen bana doydun ne de ben sana
Kör olsun gurbeti icad edenler
Alıverin filintamı oymadan
Gideceğim şu Ürgübe doymadan
Garşı bağda badem gülüp duruyor
Yaprağı başında solup duruyor
Bir iyiyi bir kötüye vermişler
Ağlamış göz yaşın silip duruyor
Keklik olsam çalı dibi eşerdim
Zengin olsam kız ardına düşerdim
Karanlık yerlerdir bizim yurdumuz
Bugünlerde arttı yine derdimiz
Hep ellerin üçer beşer yari var
Bir yavruyu bana çok mu gördünüz
Alıverin filintamı oymadan
Gideceğim şu Ürgübe doymadan