Güvendiğim dost köyüne
Dağlar girmiş aralanmış
Al kanı akmış tüyüne (yüzüne)
Telli turnam yaralanmış
Güller ekmiş göz yaşına
Dikenler dolmuş başına
Bir kuru mezar taşına
İki satır sıralanmış
Dertli dertli bakar düne
İçin döker bu güne
Yıldırım düşmüş gönlüne
Parça parça paralanmış
Her gelen geçer(miş) burdan
Ervahı olsa da nurdan
(Her dağı olsa da nurdan)
Mahzuni fitne fücurdan (bücürden)
Beyaz bahtı karalanmış