Sene bin iki yüz kırk dokuz içre
Nakledem dinleyin bir hoş hikayet
Kıbrıs bir meşhur yer Akdeniz içre
Söylenir dillerde bulmuştur şöhret
Bunlar dört adadır alemde namdar
Mora Girit Kırım Kıbrıs aşikar
İkisin zabtetti hiylekar küffar
İkisi İslamda bu dem bu saat
Girit de uğradı bu temaşaya
Bahş oldu Mehemmed Ali Paşa'ya
Medine vakfıdır Kıbrıs yaşaya
Rodos'la Kıbrıs'ı verir mi devlet
Fitmeden kimsencin yoktur haberi
Hiyledir daima Fireng'in karı
Fransız balyozu işbu diyarı
Zaptetmeğe fitne düşürdü semt semt
Evvel iskeleyi bir bulandırdı
Anlayınca halkı yaktı yandırdı
Vaktin valisini kelp inandırdı
Bir yumruk yedi kim manend-i afet
Sonra kırk sofuya gönderdi name
İğva verdi şeytan gibi imama
(...) ayaklanıp kalktı tamame
Baf kasabasına girdi nihayet
Tadir Ağa vaktin ol miralayı
Anide cemetti bay-ü gedayı
Hüseyin Ağa ile Hasan Ağa'yı
İki kahramanı gönderdi fikret
Asker çıkıp Baf üstüne süzüldü
Duyunca imamın ömrü üzüldü
Kasabadan Lefke üzre çözüldü
Ol yerde kendine verdi metanet
Duyunca bu hali Miralay düşvar
O semte de asker çıkardı tekrar
Arbede olmadı bilmem ne esrar
İmam yüreklenip buldu takviyet
Topçular duyunca taban sıktılar
Düşüp arkasına basıp yıktılar
Hasılı bir manastıra tıktılar
Aman derken erdi validen himmet
Buyruldu gönderip askeri çekti
Gayrı sanat kurup yemleme döktü
Kendini o semte tahsildar dikti
Cürmün affeyleyip geydirdi hil'at
Geldi giden dilaverler yerine
Hil'atlar geydirdi severlerine
Okuttu fermanın geçti sadrına
Başladı kılmağa hakk-u adalet
Hemen on gün geçer geçmez arası
Beriden kükredi karpuz rayası
Baş etmişler bir kelp papas vesvası
Şehri basmasına etmişler niyyet
Duydu Seyyid Ağa bu kem haberi
Tekrar derceyledi dilaverleri
Baş edip Hüseyin Ağa ejderi
Su gibi sim ü zer akıttı kat kat
Onlar gitti Deli Hacı namıdar
Tez yetişip sancak açtı aşikar
Bir topla gönüllü aldı bir mikdar
Anide geriye eyledi avdet
Top sesin guş eyleyen bulandı
İslam olan imdat gelir canlandı
Asker varıp Kırapuz üzre dayandı
Yeniden eyledi merd olan gayret
Merdler kurt manendi bir yol dağıldı
Her birisi bir ormana yayıldı
Kelle kesip dil getiren sayıldı
Bahşişler verildi gani ganimet
Avcılar bildiler avın tadını
Hatmettiler dağda hınzır avını
Şehirlidir asilerin taunu
Şimdi değil bu iş eskiden adet
Her ne zaman olsa bir taraf hain
Şehirliler olur üstüne tayin
Dünyada bir kimse bilmez kolayın
Halk-ı şehir vermez onlara fırsat
Merdler edip Kırapuz'a kadar vardılar
Haydutların köylerini sardılar
Basıp çoğun hınzırları kırdılar
Kaçtı baş olacak Papas nihayet
Tuzla canibine eyledi firar
Bağlandı her yanı değil haberdar
Azrail'i oldu Hasan alemdar
Kıskıvrak bağlandı vermeden fırsat
İbret reayaya papas keşişe
Getürünce şehre vurdular şişe
Bir kazık yedi kim şöyle dört köşe
Tepesinden çıktı geri alamet
Buldu cezasını ehl-i tuğaylar
Böyle olur bir papasa uyanlar
Vaktin valisine asi olanlar
Devlete de asi olurlar elbet
Seyyid Hacı Mehmed vaktin ağası
Onun ihyasıdır Kıbrıs Adası
Hoşnuttur kendinden bay-ü gedası
Hatadan hıfz ede Cenab-ı izzet
Guş eyleyin gayrı bizden kelamı
Seyyid Ağa kor mu bu intikamı
Yürüttü karşıdan ansız İslamı
Bu kez her taraftan verdi metanet
Menteş Ağa miralaydır bu kerre
Tertipler kuruldu bahr ile berre
Hazır oldu gene tekrar daire
Derundan birunden azim cemiyyet
Menleş Ağa bindi çekti karadan
Hiç perva eyler mi o na-sezadan
Hanedan yaratmış neslin Yaradan
Hüda hanedana vermeye nusret
Yüzbaşı mülazim Ali Ağa bu dem
Hareketler etti manend-i Rüstem
Hacı Ömer ile oldular hemdem
Kıldı bunlar Baf üstüne azimet
Karadan ağalar yolu ile gitti
Topçiyan da semt-i diyardan gitti
Gavur İmam üç gün akdem işitti
Kararı firara değişti himmet
Hak Seyyid Ağa'ya vermesin keder
Cemlemiz evladı makam-ı peder
Heybetinden oldu fitne derbeder
Def-olup adadan gitti musibet
Valimiz kavgayı seyf ile sildi
Karadan deryadan gidenler geldi
Balyoz da mürd olup çabuk vuruldu
Çok şükür aradan kalktı adavet
Hem malumu oldu halk-ı cihanın
Budur münacatı bay-ü gedanın
Bu dem inkar olmaz Seyyid Ağa'nın
Kıbrıs'a gelmesi azim inayet
Gelince şehre kıldı imdadı
Pak etti adada fitne fesadı
Hasan Tahsin Bey efendi evladı
Odur bir sahib-i fikr-ü belagat
Hem şuara hem ulema hem amil
Hem şerefa hem zurefa hem akıl
Tahsin okur her bir nutkunda kamil
Bakiy Nabi Nef'i manend-i Haşmet
Kethüdası Necip Efendi mevzun
Hatm-olmuş tab'ında her türlü fünun
Cafer Bermeki aklı Eflatun
Şecaat sehavet Haydari suret
Valimizin misli bulunmaz hele
Daire mükemmel ehl-i dil ile
Aya bilmem vasf-olunur mu kal ile
Kadı Efendi'de olan cesaret
Müfti Efendi'nin hiç yok manendi
Vaktin şehinşahı kıldı pesendi
Hakkında reis-üş-şuara dendi
Derya-yi maani odur hakikat
Mevla esirgesin sagir kibarı
Cihan durdukça durur Kıbrıs diyarı
Kenzi'ya hatm-eyle gayrı güftarı
Arife yetmez mi bunca işaret