Yazın sırtımıza güneş vurunca
Eser serin serin yelin Erciyes
Lodos yeli iliğine girince
Akar boz bulanık selin Erciyes
Haziranda yaylalara göçerler
Koyunu kuzudan orda seçerler
Billur kaynaklardan suyun içerler
Toplanır yarenin erin Erciyes
Yaz ayları bile karın serpeler
Sırtında otlanır taze körpeler
Acı poyraz yavruları hırpalar
Dertlere şifadır karın Erciyes
Göklere uzanır dumanlı başın
Aradım görmedim ikinci eşin
Durulmaz Tekir'de çok çetin kışın
Geçirmez kuşları belin Erciyes
Yükseğinde yaz kış karlar saçılır
Eteğin bağ bağçe güller açılır
Paslanmış gönüller burda açılır
Beyazdır başında gülün Erciyes
Diyorlar ki Nuh Nebi'nin gemisi
Mihman olmuş beşeriyet nebisi
Du'a etmiş amin demiş tabisi
Kararmaz başında nurun Erciyes
Molu'nun evleri hep sana karşı
Ondandır kimsenin ağrımaz başı
Toplar sinesinde akan güneşi
Üstünde güneşin yolun Erciyes
Seni gören aşık hayranın olur
Elleri göğsünde divana durur
Uzaklardan sana görücü gelir
İlham kaynağıdır dilin Erdyes
Yedi iklim senden kısmetin toplar
Bereketli kolun her yanı kaplar
Barınmaz sende uğursuz yatlar
Cömertçe açılır elin Erciyes
Yeşil damenine güller bürünür
Yedi iklim çar-köşeden görünür
Gelinler kızlar da sana yerinir
Güzellere rakib tülün Erciyes
Evimden görünür ak saçlı başın
Doyamam bakmaya hilaldir kaşın
Nazlı gelinlerdir senin yoldaşın
Verin deste deste gülün Erciyes
Çevren gülistanlık bülbül otağı
Yaylaların mert yiğitler yatağı
Çekersin başına telli duvağı
Var mı benden başka yarin Erceyes
Der Revai sana karşı yüzlerim
Beytu'llah yolunu senden gözlerim
Bugün evime bakan gözlerin
Bakar mezarıma yarın Erciyes