Baktım tabiatın sonsuz hikmeti
Çarkı muallakta nizam ediyor
Ay ve güneş yıldızların vahdeti
Dönmüş bu nizamı seyran ediyor
Baharda tabiat bir dilber taze
Türlü renk bin hülya bir hoş endaze
Her sabah gülşende bülbül avaze
Goncaya meramı hicran ediyor
Denizde karada cümle mevcudat
Baharda ediyor safayı hayat
Bir vücut misali cümle kainat
Tanrıyı kendinde ayan ediyor
Irmaklar nehirler coşan deryalar
Buzdan sıra dağlar karlı ovalar
Karada bahçeler türlü meyvalar
Veriyor bizlere ihsan ediyor
Gelir yaz ayları nimet getirir
Nimetini her canlıya yetirir
Kimisi fabrika kurmuş oturur
Kimisi buğdayı harman ediyor
Erince sonbahar ağarır toprak
Bir ömür misali düşün iyi bak
Nerde o yeşillik hani o yaprak
Sonunda sam vurup hazan ediyor
Daha neleri var şu dönen çarkın
Yıkar en sonunda yok olur barkın
Düşün hikmetini şu akan arkın
Yeşertip tohumu bostan ediyor
Kimisi Hiltoncu kimisi hancı
Kimi doğru söyler kimi yalancı
Kimi sömürücü kimi talancı
Kimini tahtında sultan ediyor
Ne ağlayan belli ne gülen belli
İnsan konar göçer dünya temelli
İstersen yüz yaşa ister yüz elli
Toplayıp ömrünü bir an ediyor
Kimine giydirir abayı şalı
Kimine kuşatır yeşili alı
Kiminin şalvarı yetmiş yamalı
Ona da kefeni kaftan ediyor
Kimine zehirmiş kimine balmış
Kiminin gönlünü gümana salmış
Bir çok gafillerin aklını almış
Cilveyi nazına kurban ediyor
Niçin ey Daimi ezilmek niçin
İnsanları eşit saymak mı suçun
Cemiyeti rahat sömürmek için
Yezit hala bize bühtan ediyor