On sekiz Nisan'da bir haber duydum
Aşık Daimi'miz göçtü dediler
Üç gün hastanede komada kaldı
Sevdiği makama geçti dediler
Veysel'in yetmiş üç O'nun seksen üç
Ölmediler öldü dersem olur suç
Hakk'ın huzuruna eylediler göç
İstediği yere uçtu dediler
Eyüp Potik Dede'lerle gezerdi
Marifet'i Hakikat'ı sezerdi
Halkın bütün dertlerini yazardı
Varlığını halka saçtı dediler
Son yılı Hünkar'dan beraber geldik
Otobüste nice dem devran sürdük
Bazı sırlar duyduk bazı da verdik
Gelene bak geçen geçti dediler
Gitmedi gitmez ki gönlümde durur
Her O'nu andıkça bulurum huzur
O bir er kişiydi hep hazır nazır
Ey olmaz yarayı açtı dediler
Bir gün duydum yavrusunu vurmuşlar
Daimi'min kanadını kırmışlar
Ecel şerbetini o gün vermişler
Çok geçmeden onu içti dediler
Saz çalardı bizler semah dönerdik
Aşkın gemisine birlik binerdik
Kendimizi semalarda sanardık
Bizi koydu kendi uçtu dediler
Her yıl gider idik Hacı Bektaş'a
Toplanırdık birlik Delikli Taş'a
Hele bir gün saz çalarken Beştaş'a
İnancı her cana saçtı dediler
Vaktidolu Adil Ali'nin adı
Durduramam içten gelen feryadı
Olmuş idi çok ozanın üstadı
Kapanmaz bir yara açtı dediler