Ulu dağlar gibi kar olan başım
Gözlerimin yaşı sel değil ya ne
Hep kalkıp iniyor bu zayıf döşüm
Beni taşa tutan el değil ya ne
Hey dost hey dost hey dost
Sorsam ki var mıdır toprağın dili
Yağmurun yağışı çamurun mili
O nedir ağlatır şeyda bülbülü
Baharda açılan gül değil ya ne
Hey dost hey dost hey dost
Faslı muhabbeti bana yetiren
Ulu divan kurup hakka götüren
Cümle müşkül işlerini bitiren
Edep erkan ile yol değil ya ne
Hey dost hey dost hey dost