Düz yerde şaşırdım doğru yolumu
Ne sağımı bildim ne de solumu
Kırk kere kelepçe giyen kolumu
Takıp mengeneye bükmeli benim
Ne bir göz evim var ne bahçe ne bağ
Yaşam üzerimde sanki karlı dağ
Boynumdan değil de elden ayrık sağ
Ayağımdan dara çekmeli benim
Sarıldım dikene attım gülümü
Bin kez hak eyledim erken ölümü
Vücudumu yakıp sonra külümü
Götürüp çöplüğe dökmeli benim
Çileden şu sinem hep delik delik
Bulunmaz cebimde on beş metelik
Ellerimi kırıp bir de üstelik
Tutup tırnağımı sökmeli benim
Meclise girmedim hep hırdalaştım
Beyhude işlere vardım bulaştım
Eli mebus yaptım ben boş dolaştım
Divane aklımı nitmeli benim
Bre Aşık Yener çıkam pazara
Servetim mi var ki gelsin nazara
Daha sağlığımda sokup mezara
Başucuma bir taş dikmeli benim