Bilemedim şu dünyanın halini
Bana rüya gibi hal oldu gitti
Sevdim servetini sevdim malını
Sonu boş elimden kül oldu gitti
Çok gezdim dolandım elin içinde
Bazı aktım gittim selin içinde
Arıyım seslendim gülün içinde
Süzüldü kovandan bal oldu gitti
Anadan doğunca dünyayı gördüm
Ben kendi kendimi boşuna yordum
Bir bahçede fidan gibi bar verdim
Döküldü yaprağım dal oldu gitti
Herkes bir insandı öz kararınca
Küçülürsün kara toprak sarınca
İnsan oğlu demez ben bir karınca
Kimi aslan kimi fil oldu gitti
Almadım dünyada şöhreti şanı
Alanlar var(ı)sa ya onlar hani
Sorun Dadaşoğlu kimin kervanı
Yüklendi barhanam yol oldu gitti