Kapının önünde eylendim durdum
Beni bilmez bir soysuza vuruldum vah beni beni
Evvel coşkun çaydım şimdi duruldum
Yazık benim sana düşen gönlüme vah beni beni
Oturmuş ağlıyı kendi halınca
Bir ah çekti hatırını sorunca vah beni beni
Siyah zülfün mah yüzüne dökünce
Ben o yarin cemaline vuruldum vah beni beni
O yar hana yazmış yar deyi
Bundan böyle selamını kes deyi vah beni beni
Aklın havalarda töremiyesin
Benim ne çok sevdiğimi bilmiyi vah beni beni