Kır atın takımı gümüş
Heybeye doldurur yemiş
Mazı'ran' a çıkıncağız
Kal Gövdeli Dağlar demiş
Dokuz tavla at bağlanır
Kangal'da ünü söylenir
Her varan Börklü'ye varır
Ağam Gürün'de eğlenir
Uzun Yayla at oynağı
Alaydan atar deyneği
Kıyma felek kul oluyum
Ağam fukara köyneği
Uzun Yayla'nın çayırı
Ağam berk sever hayırı
Vurulup attan düşünce
Atı dolanmış bayırı
Bacısının adı Döndü
Duyan eller buna yandı
Ben ağama öldü demem
Yozunan Halep'e indi
Bir bohçada iki meşlek
Biri sarı biri mavi
Ölürkene vadettin mi
İsa oğlum giysin deyi
Bacısının adı Emiş
Kamçısının sapı gümüş
Mazı'ran'a varıncağız
Kal Gövdeli Dağlar demiş
İşlik giyerdi oymalı
Bu vezire kim uymalı
Ağamın yemeği çıkar
Dokuz ilenger kıymalı
Boğazına dürbün takar
Karşıdan gelene bakar
Sen de silahına davran
Zalim düşman gafil avlar
Emiş Hatın Emiş Hatın
Dengi ile gelir tütün
Ar değil mi beyefendi
İs' oğluna derler yetim
Dört döşekten yer ettiğim
Fitilli çarşaf örttüğüm
Sarılalım vezir eşim
Küsüp de ayrı yattığım
Atına biner azılı
Koyunu gelir kuzulu
Altı yüz bin atkı verir
O da kütükte yazılı
Çıktım kalenin başına
Kuşlar tünemiş taşına
Kuzgun gibi birikmişler
Hamit'imin üleşine
Gövdeli'nin başı otlu
Döndü söyler dili tatlı
Bu da bana zor geliyor
Baban borç yerine sattı