İlkbaharda kızlar sahraya çıkar
Pınar başlarıdır yeri kızların
Tarar saçlarını kulunca döker
Dik durur her zaman seri kızların
Zeynep tatlı dilli güzeller hası
Elif ağır başlı çıkmıyor sesi
Emine'yle Iraz çekiyor yası
Çıkmasın ortaya sırrı kızların
Esma kara kaşlı gözleri çakır
Cennet bülbül olmuş bahçede şakır
Keziban Safiye mektepte okur
Kalmamış gözünde feri kızların
Meryem ile Sultan parlak arıyor
Perihan saçını tel tel tarıyor
Zöhre de gençlerin belin kırıyor
Değmese kimseye şeri kızların
Saadet çok narindir bir zengin harcı
Sakine Sıdıka Gürcüdür Gürcü
Güç yetmez bunlara etmeli borcu
Parlıyor yüzünde nuru kızların
Atiye Türkan da dik dik gezerler
Bir laf desen hemen çabuk kızarlar
Gülüzar Necla da dudak büzerler
Besbelli oluyor toru kızların
Hacı Fatma der ki yaslıyım yaslı
Ulviye İsmet de süslüdür süslü
Döndü İle Havva usludur uslu
Eşi işte bunların hürü kızların
Kadriye ufacık kaşları kara
Dürdane kalbime açtı bir yara
Asiye sen durma dengini ara
Kimi esmer kimi sarı kızların
Hüsne kabadayı sert verir lafı
Kıymet biraz küçük bozuyor safı
Ayşe cellat olmuş vermiyor affı
Düştük tuzağına peri kızların
Leyla orta boylu teker yüzlüdür
Nilüfer Melek de siyah gözlüdür
Selver biraz esmer hem de nazlıdır
İlkbaharda başlar turu kızların
Fadime Nazife mahsun bakıyor
Zala sarı yağız canlar yakıyor
Hep kızlar süslenmiş güzel kokuyor
Yakıyor gençleri koru kızların
Ferrahi dolaşır bir yar peşinde
Binnaz ile Hürü kendi işinde
Hep kızlar toplanmış pınar başında
Bir su bari verse biri kızların