Fakirlik sinemde çok yara açtı
Ne giyecek ne yakacak dal vardır
Yokluk ile ömrüm perişan geçti
Kurtulmaya ne bir çıkar yol vardır
Çiçekler hep solmuş peteksiz kovan
Fakir esir olmuş zevk yapar ağan
Et kenarda kalmış bulunmaz soğan
Ne yiyecek ekmek ne de pul vardır
Gidem dağ başına kuram otağı
Vurguncular almaz benim metağı
Hasta düştüm evde sattım yatağı
Ne savan ne hasır ne de çul vardır
Hastaneye gidersin de bakmazlar
Paran olmaz ise filim çekmezler
İnsan mısın nesin sahip çıkmazlar
Sefalette nice nice kul vardır
Devlet hastanesi amma paralı
Dert içimde katar katar sıralı
Fakirlerin bütün kalbi yaralı
Daha yazacağım bir çok hal vardır
Ağam paşam dersin tutulmaz sözün
Yardım eyleyip de güldürmez yüzün
Ferrahi çalarsın ses vermez sazın
Ne perde ne burgu ne de tel vardır