Sene bin dokuz yüz elli beş idi
Seni tanımıştım güzün Ferrahi
Bir destan yazmıştın Kıbrıs Rumuna
Satıyordun hüzün hüzün Ferrahi
Senin ile arkadaşlık kurmuştuk
Anlaşmıştık bir karara varmıştık
Aşıklık yolunda emek vermiştik
Sevgi dolu idi özün Ferrahi
Maşukunu sordum dedin Emine
Bile girdik aşıkların cemine
Sohbet meclisinde aşkın demine
Derdine ortaktı sazın Ferrahi
Sende mevcut idi aşkın yarası
Bu genelde aşıkların töresi
Ağırlığın elli altmış arası
Belin ince boyun uzun Ferrahi
Aşıklık denince Ferrahi denir
Aşık olan bir Allah'a güvenir
T.R.T.'de ara sıra söylenir
Birkaç besten birkaç sözün Ferrahi
Altmış dokuz yılı her şey bitmişti
Ömrün tamam olup vaden yetmişti
Artık aramızdan göçüp gitmişti
Böyle imiş alın yazın Ferrahi
Sen gittin dünyadan bizi çok yaktın
Sevgiye yakındın şerre uzaktın
Aramızda iki evlat bıraktın
Bir tek oğlan bir tek kızın Ferrahi
Böyle bu dünyanın hali Kocaman
Kime kaldı dünya eli Kocaman
Şimdi bir yaşayan ölü Kocaman
Kara kader ikimizin Ferrahi