At var at içinde
Nalı parlar kıçında
İller güvey oldu da
Benim Tahir'im yok içinde
Alı pulu üstüne dökülen yavrum
Sabah oldu da tan yerleri ışıdı
Karlar mı yağdı da ayakların üşüdü
Yavrum sen şum diğil idin de şin (şen) idin
Odalar yaptırdım ceviz işikli
İçinde yatmadım yanıbeşikli
Neyleyim neyleyim de dünya malını
Gül iken soldu gene iken ölen yavrum
Odalar yaptırdım da bir uçtan uca
İçinde yatmadım üç gün üç gece
Gelinin de duvarda kösüle kaldı
Üryalar gördüm de aklı karalı
Hem ciğerim hem yüreğim yaralı
Bilmem yavrum da senin aslın nereli
Hekim geldi şırıngalar vuruldu
Hekim görüncek de benzim bozuldu
Güveylikde arnına yazıldı bu yazı
Yatırmışlar da hicin gibi
Kara bıyığı da sicim gibi
Gelin ağlaşalım ana ile bacım gibi
Odalar yaptırdım da döşedemedim
Kahpe felek ilen de baş idemedim
Çorbalar pişirdim de terlesin diyi
Kapıya çıktım ecel gelmesin diyi
Geldi de buldu girdi de gördü
Hele bakın da şu feleğin işine
Ağu kattı Tahir'imin datlı aşına
Ağustosda kar yağdırdı başına
Amanın böyle olur mu imiş
Güveyde böyle ölür mü imiş
Zabah oldu da tan yerleri atıyor
Ulu kuşlar da destur almış ötüyor
Ağlarım yavrum ağlarım
Karaları da bağlarım