Öyle bir şem-i cemale yandı kalb pervanesi
Benzemez hiç bir cemalin şem'inin müştakına
Yanmadan uslanmadı gitti dil-i divaneler
Ya neler var aşk ile yanmış tutuşmuş yaneler
Döne döne yanmayınca bilmedi pervaneler
Nur mu nar mı künhünü o şem'in asl-ı zatına
Sırr-ı aşkın künhünü bilmez diyen bilen demez
Zevk-i vuslat nimetin bilmez yiyen bilen yemez
Vak'a-yı Musa'yı zahit dinlesen de benzemez
İntizar-ı vuslat-ı canan kelim mikatına
Tur-u Hak Seyrani'nin kalbine olmuş müstetir
Benzemez ebyat-ı aşk Musa Kelim Tevrat'ına