Bir toprak var benimle üstüne uzandığım
Bir de sefilce duran çilekeş kırık sıram
Bir sevgim var yanımda uğrunda hep yandığım
Bir de kanayıp duran şu göğsümdeki yaram
Hedefe hedef olur şimdi paslanmış namlu
Can çekişir kalbime saplanan kirli kurşun
Sefâlet sarayının yamacındaki avlu
Bir pençe vuruşuyla mahvolur sefil kuşun
Cefâya keder düşer zavallı dert ağından
Yakar durur kalbimi göğe üflenen nefes
Bir nebze hayat gelmez Olimpos ocağından
Sağır eder Zeus'u gönlümden yükselen ses
Dertlerimin türküsü uğuldayan yellerde
Tütsü edilmiş gibi buğulandı efkârım
Toplasın kırık sazım; feryatlarım tellerde
Söyleyin de ah edip durmasın şarkılarım
Figân denizindeki sarhoş gezen dalgalar
Kıyıya atar artık gönlümün taşlarını
Ağlama hislerimi en derinden yakalar
Tutamaz sığ havuzlar gözümün yaşlarını