Bir güzel göz ile bir işmar verdi
Gel otur sultanım gel diyemedim
Attı yaşmağını (canım) içeri girdi
Tutuldu dillerim (canım) kal diyemedim
Mahzun mahzun baktı bir iç çekerek
Ahu gözlerinden inci dökerek
Oturdu karşıma boyun bükerek
Nedir bu sendeki (canım) hal diyemedim
Sağından solundan iki bölük saç
Bir elinde testi birinde bakraç
Baş eğdi önüne gayet utangaç
Niçin yanakların (canım) al diyemedim
Oturduğu yerde öylece kaldı
Buğulu gözleri hülyaya daldı
Kalktı testisini eline aldı
Sen onu başıma (canım) çal diyemedim
Daimi'yim güzel canlar yakıyor
Durgun nehir gibi (canım) durgun akıyor
On adım gidiyor geri bakıyor
Gitme biraz daha (canım) kal diyemedim